371. Sayı

Tarafından gönderildi: yediiklimdergisi Yorumlar: 0

   YEDİ İKLİM ŞUBAT 2021, 371. SAYI

Aykağan YÜCE

Susuz Gelecek

Yedi iklim şubat sayısı Bedel mukaddimesiyle açılıyor. Yaşadığımız hayatın bir bedelinin olmaması düşünülemezdi tabii. İnsanın dünden bugüne yolculuğunda teknolojiyle birlikte artık insanın hareket alanının sınırlandığı ve gittikçe büyüyen bir metaa dönüştüğü anlaşılıyor.

Mustafa Cemil Efe elif ’ten sonra be harfiyle sırların sırrına ermeye çalışıyor.

İsmail Kıllıoğlu Günlükler’inde hem içerden hem dışardan bir gözle bakıyor hayata. Siyasetten sanata ve ev hayatına kadar pek çok kişiye yer verdiği günlüklerinde hüzün dili hâkim. Adapazarı’ndan başlayacak yolculuk uzun süreceğe benziyor.

Nurettin Durman Son Görü şiirinde meğer hayat ağır bir yük imiş/ derken/ anladım…diyor.

Ali Haydar Haksal oğlum Bilal Benna’ya ithaf ettiği Hastam adlı öyküsünde 21.yüzyılın vebası kovit hastalığını kendi gözlemleriyle ve hastalığı içsel konuşmalarla konuşturarak onunla mücadelesini ve müşahedesini anlattığı hikayesinde ilginç epigrafiler dikkat çekici.

Osman Koca Öykü ve Şiir adlı incelemesinde şiirlerin arka planındaki öyküleri kendine has üslubuyla anlatmaya çalışmış. Mona Roza şiirinden başladığı şiirin öyküsüne, Özdemir Asaf’ın Lavinia, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Karadut, Nazım Hikmet Ran’ın Bugün Pazar ve Mehmet Akif Ersoy’un Bülbül şiiriyle bitiriyor

Hüseyin Alemdar Hiç Ölüm adlı şiirinde;

Ey şair, taş boğularak insan b(d)oğarak ölür, unutma dizeleri hissikablelvuku mertebesinde.

Ali Haydar Haksal Ara Yer ve Sonrası şiirinde; ölü olan zaman değil zamanın içindeki bin bir bende/ben bendeyi ben bendeyi ben bende. 

A.Yalın Karadağ Endülüsya adlı şiirinde; elbet geri döndürdüm vücudumu/niçin sürüklüyorum ki beni durmadan dizeleriyle dikkat çekiyor.

Ethem Erdoğan Estetik Değer adlı incelemesinde değer kavramının ne olup ne olmadığıyla işe başlıyor. Beğeni dediğimiz bakışın öznelliğine vurgu yapılırken değer kavramının güzellik denilen mefhumun öznesi olduğunu dile getiriyor.

Çizgizarımız Hasan Aycın güneş, gölge ve yolculuk üçlüsünü kendine has çizgileriyle yorumlamış.

İbrahim Eyibilir Hasım adlı öyküsünde taşra öykücülüğüne devam ediyor. Karakavak ağacının merkezde durduğu bir öykünün geniş avlulu bir köy kahvesinden başlamasına şaşmamalı. Nazmi Tunç karakteri üzerinden bir cinayetin izdüşümünü okuyabilirsiniz bu öyküde.

Aykağan Yüce Beyaz Haberler adlı şiirinde; Biraz daha ekelersem üstüne taşacak kadar kaynamış suyu/Üstünde biriken o deniz köpüğünü alsam/Eksilir mi diye düşündüğüm o tuz/Yüzünden eksilen ve terine karışan buhar/ Ölen babaannem anlatmıştı/İnsan en çok eksikliğinde anlarmış bunu dizelerinde şaşırtıcı bir gerçekliği yalın bir dille anlatmış.

Sevgi Korkusuz İstila: Zürriyet Ekranı adlı incelemesinde ekranların gerçek yüzünü okuyucuya gösteriyor. Toplumu dönüştürmenin ve kitlelere sunulan bu afyonun sormadan sorgulamadan nasıl içten içe bir çürüme yarattığını Noel baba örneğinden yola çıkarak güzel bir şekilde anlatmış.

Sulhi Ceylan Mutlu Olma Sakın adlı şiirinde; senin upuzun ellerin vardı, yılan/benim sana susuzluğum.

Mehmet Gelebek Kayıp Mektuplar:56 adlı eserinde mektup türünün inceliklerini ve samimiyetini okurlarına yansıtmış.

Mehmet Kaplan Tufan şiiriyle derginin orta sayfalarında yer alıyor.

Fatma Kaya Filozoflar Kahvehanesi öyküsünde ince bir işçilikle zamanı tersyüz ederek filozofları gündelik hayatın içinde yoğurarak öyküleştirmiş.

Akif Dut Hüzün Kokulu Güzel adlı denemesinde eylüle olan serencamını şiirsel bir dille anlatmış.

Sözcüklerin Dili

Muammer Cengiz bir tarih okuması: Süpürüntü Küfesi ve Kalıntı adlı araştırmasında kelimelerin iç dünyasına yolculuk yapıyor. Süpürge sözcüğünden yola çıkarak süpürme eyleminin tarihine ve edebi metinlerdeki serüvenine uzanıyor.

Hayrullah Gürdağ Darp Raporu, Yusuf Bilal Aydeniz Güzellik Kafiyesi adlı şiirlerle dergide yer almışlar.

Abdurrahman Selman Ekin Sezai Karakoç’un Veda Şiirini Okur Merkezli Yorumlama Denemesi adlı metninde okuma biçimlerinden yola çıkarak esere anlamı yazar mı yükler okur mu sorusundan kendine göre bir sorunsala ulaşmış gözüküyor.

İlker Telli Kimlerdeki Kimsesizler şiiriyle dergide adını yeni gördüğümüz şairlerden.

Osman Baş Yaşlı Adamın Bir Günü adlı hikayesiyle dergide yer almış.

Yusuf Çınar Bu Rüzgâr Kimi Bulsa Götürürdü şiirinde; işte karanlıkların emzirdiği çocuk benim/ay benim yüreğimi çatlatır ancakdizeleriyle okuru selamlamış.

Bu sayıda da Cahit Zarifoğlu’nun bilinmeyen şiirleri Serdar Yakar arşivinden dikkat çekici.

Derginin bu sayısında Ahmet Yücel çeviri şiirlerle katkıda bulunmuş.

Eyüp Taşçı ve Emrehan Parlak bu sayıda yan yana iki şair. Dize şairleri olarak karşımızdalar.

Yusuf Sertaç Ayan Abdullah Yalın Karadağ’ın Sensizler Tekkesi adlı kitabını incelemiş bu sayıda.

Yine Fatih Memiş’in Abdullah Yalın Karadağ ile söyleşisi derginin okunması gereken sayfalarından.

Ebru Kazan İşte Biz adlı şiirinde direniş şiirinin yansımalarını ortaya koymuş.

Osman Bayraktar Necat Çavuş Kitabı: Bir Şaire Çoklu Bakış incelemesinde Necat Çavuş’un özgünlüğüne vurgu yaparken nesir ve nazımda hatırı sayılır bilgi birikimine sahip olduğunu belirtir.

Enes Güllü Küçük Asya ile Büyük Asya arasında I adlı incelemesinde Cemil Meriç’e atıf yaparak coğrafyanın mukim tarihini ve toplumsal yapısını gözler önüne sermiş.

Bilal Yavuz Öksüzlüğün Türküsü, Fatma Zehra Taşdemir Süleyman Olmak şiirleri ile dergide yer almış.

Büşra Ünal Eşik Devrin Ediplerinde Mabet Algısı adlı incelmesinde eşik kavramı ve Tanpınar üzerinden bir okuma gerçekleştirmiş.

Muhammet Eyüp Altan İlk Bakış adlı öyküsüyle derginin son sayfalarında kendine yer bulmuş.

Yeni okumalar/değiniler

Derginin son sayfalarında ise günceler okumalara yer verilmiş. Fatih Memiş’in Gökyüzü Koşarken, İsmail Demirel’in Akademide Necati Çavuş İlgisi ve Dikkati dikkat çekici kitap okumalarından.

 Ayrıca Bilgin Güngör’ün Huzur Atlası Üzerine adlı okumaları dikkate değer metinler olarak karşımızda.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir